24 Temmuz 2007 Salı

KAPTANIN SEYİR DEFTERİNDEN (onu tanımak için önce anlamak gerekir)




Bugünki adı: Kaptan Jack Sparrow
Kısa bir otobiyografi...
Jack dünyaya geldiğinde ağlama sesleri koridorun enn uç köşesinden duyuluyordu. Bugün gibi kulaklarımda o ses. Sanki açık denizlerin dalgasından almıştı bu sesi. Kavurucu bir yaz günüydü, rüzgar yapraklarla uğraşmaktan vazgeçmiş köşesinde uzuun bir uykuya dalmıştı, o ses hastahane koridorunun köşesinde duran adeta kalorifer peteğiyle bütünleşmiş saksı palmiyesinin yapraklarında dikkatle bakmadan bile farkedilebilecek bir kımıltı oluşturuyordu. Sessizce iyiki doğdun kaptan dediğimi hatırlıyorum. Sezgilerim kaptan dedirtmişti bana. Yavaşça koridoru geçtim ve odanın kapısını yumuşak bir dokunuşla araladım ve o masum bebekle göz göze geldim, sanki gözlerindeki okyanusta boğulur gibi oldum o an. Dikkatle bana bakıyordu ve aniden ağlama sesi artık duyulmaz oldu, sanırım artık erkek olmuştu. Tekrar hoşgeldin kaptan dedim sessizce gözlerine bakarak.
Günler sessiz sedasız akıp geçmiş ve Jack artık delikanlı olmuştu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi başarıyla bitirmişti. Bu sırada kendisine uygun kimlik arayışı onu mazoşizm, sadizm, pesimizm akımlarının etkisine sokmuş, hayata bakışı bir mozaik gibi şekillenmişti. Sanki bir heykeltraş gibi kendisine şekil veriyor amansız bir yürüyüşe başladığını hissediyordu. Durmak onun hayat felsefesinde yoktu, o bilgiyi arayışıyla, reddedişiyle, küçümseyişiyle, bilgiye doyumsuzluğuyla hayata sesleniyordu. Yaşamı analiz etmede, bilgiyi küçük parçalara ayırmadaki ustalığı onu bilgin seviyesine çıkarmış, ama bu durum onu asla kibire sürüklememişti. Ayrıca bu geçen zaman onu sanatın farklı dallarına yönlendirmiş, onda sanat konsepti oluşturmuştu. Kimi zaman Ceza'yla zamanı irdelemiş, kimi zaman Mor ve Ötesi'yle duygulanmıştı.
Jack bugün üniversitede eğitim görmesine rağmen bu durumla pek ilgilenmiyordu, kendisine ait helezonik yaşam çizgisinde ilerlemeye ve güçlü adımlarla ayakta durmaya çalışıyordu. Onunkisi bir meydan okumaydı. Önünde bir ufuk vardı ve o gözünü ona dikmişti, "uzak ufuklara".
Yolun açık olsun Kaptan Jack Sparrow...

1 yorum:

Şehzade Ali dedi ki...

İşte hikaye, işte yorum, işte edebiyat süsündeki cümleler..Yazarlığından zaten şüphem yoktu, şimdi bir kat daha arttı saydım.Grazie mille Mr. Gibbs =)